Mevcut endüstriyel gıda üretim sistemi, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 44-57’sini üretiyor. Onarıcı ve yerel üreticiliğe dayalı tarım ise bu alanda büyük iyileşmeler sağlayarak küresel ısınmayla mücadele ediyor
Onarıcı tarımın tanımına ve uygulanan yöntemlere geçmeden önce, neden onarıma ihtiyaç duyulduğunu tespit etmekte fayda var. Onarım ihtiyacı var, çünkü günümüzde, dünya genelindeki toprağın niteliğinde büyük bir gerileme ile karşı karşıyayız. Bu bozulmanın temelinde 2. Dünya Savaşı sonrası tarımsal üretimde büyük artışa neden olan namıdiğer Yeşil Devrim yatıyor.
Adı ironik biçimde “yeşil” olan bu devrim, tarımda mekanizasyon, kimyasal gübre ve pestisit kullanımı ve yeni geliştirilen verimli tohumlar gibi unsurlar sayesinde gerçekten de dünya çapında büyük verimlilik artışları sağlanmasını olanaklı kılmıştı. Ancak, verimlilikte sağlanan bu artışın ağır bir bedeli vardı: Toprak ekosistemine büyük zarar veriyordu.
İşte Yeşil Devrim’in tetiklediği günümüz konvansiyonel tarımının zarar verdiği alan tam da budur. Pulluk ve traktörlerle deşilen toprağın su ve hava barındıran gözenekli yapısı bozulurken, kimyasal gübre ve tarım zehirleri de mikroorganizmaları öldürerek toprak ekosistemini temelden sekteye uğratırlar. Sonuçta gelinen nokta, tüm dünya genelinde benzerdir: Oksijensiz ve su tutma kapasitesinden yoksun sıkışmış topraklar, yok olan mikroorganizmalar ve yüzde 1 civarına gerilemiş olan organik madde oranları.
Böylesi bir toprak ekosisteminde bitkilerin doğal yollardan beslenemeyeceği ve yetişemeyeceği ortadadır. Bu nedenle tarımsal üretimde fosil yakıt kaynaklı katkılar giderek artmakta, toprak ekosistemi sağlıklı ve besleyici gıda üretiminde giderek işlevini yitirmektedir. Yok olan mikroorganizmalar ve azalan organik madde sonucu bozulan toprak yapısı, çağımızın büyük belası erozyonun da başlıca nedenidir.
BM verilerine göre, önümüzdeki 50 yıl içinde verimli üst toprağın büyük bir bölümünü, dolayısıyla gıda üretim kapasitemizin çoğunu kaybetmiş olacağız.
Evet, onarıcı tarım yoluyla erozyonu önleyebilir, toprak ekosistemini yeniden işlevsel hale getirebilir ve gıda üretim kapasitemizi hem niteliksel, hem de niceliksel açıdan artırabiliriz. Ancak, işin bir de küresel ısınma boyutu var. Niteliğini yitirmiş topraklar iklim değişikliğine karşı verilen savaşta büyük bir fırsat sunuyor bize. Canlılığını yitirmiş ve organik madde oranları düşmüş toprakların içerdikleri karbon oranları da çok düşüktür.
İyileştirmek ve zenginleştirmek
Onarıcı tarım, besleyici ve nitelikli gıda üretimi yaparken, toprak ekosistemini iyileştiren ve zenginleştiren yöntemleri barındıran tarımsal sistemlere verilen addır. Temel odak alanları içerisinde; üst toprak yaratma, biyoçeşitlilik artışı, su döngüsünde iyileşme, ekosistem hizmetlerinde zenginleşme, tarımsal üretimde kullanılan toprağın sağlık ve niteliğinde artış ve karbon gömme kapasitesinin artırılması yoluyla iklim değişikliğine karşı mücadele yer alır.
Onarıcı tarım yöntemleri uygulayan bir çiftlikte, verimin zaman içinde artması beklenir. Kilit nokta, sadece toprağa “zarar vermemek” ile yetinilmemesi, toprak ekosistemini ve çevreyi iyileştiren ve zenginleştiren yöntemler kullanarak gelişim sağlanmasıdır. Onarıcı tarım, yüksek kaliteli ve besleyici değere sahip gıda üretme kapasitesi olan sağlıklı toprak yaratarak, verimli çiftlikler ve sağlıklı topluluklar yaratma hedefini güder.
Uygulanan onarıcı tarım teknikleri sonucunda, temel ekolojik ve biyolojik göstergelerde iyileşme sağlanmalıdır. Organik madde, biyokütle veya karbon gömme miktarlarında yaşanan artışı gözlemlemek ve ölçmek en sık başvurulan yöntemlerdir. Bunun yanı sıra, mikroskobik ölçüm yoluyla mikroorganizma türleri ve sayısında meydana gelen değişimleri kaydetmek de oldukça sağlıklı bir gösterge sağlar.
Başlıca onarıcı tarım teknikleri aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir:
Toprak işlemesiz tarım
Organik yıllık mahsul üretimi
Kompost ve kompost çayı/özütü
Biyokömür
Bütüncül yönetim
Dönüm hattı tasarımı
Hayvan entegrasyonu
Ekolojik su kültürü
Organik çok yıllık mahsul üretimi
Otlatmalı ormancılık
Tarımsal ormancılık
Onarıcı tarımın faydaları
Sera gazı emisyonlarını azaltmak: Mevcut endüstriyel gıda üretim sistemi, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 44-57’sini üretiyor.. Onarıcı ve yerel küçük üreticilere dayalı tarım ise bu alanda büyük iyileşmeler sağlayarak küresel ısınmayla mücadeleye büyük katkı sunabilir. > GRAIN Raporu
İklim değişikliğini tersine çevirme: Emisyonların azaltımı tek başına yeterli değildir. Bu hedefe ancak toprağa karbon gömerek ulaşabiliriz. > Rodale Enstitüsü Raporu
Dünya nüfusunu beslemek: Küçük çiftçiler hâlihazırda tüm üretim alanlarının 1/4’ünün azında dünyayı besleyecek boyutta üretim yapmaktadır. > GRAIN Raporu
Verim artışı: Organik çiftliklerin verimi, konvansiyonel çiftliklere göre değişen hava ve iklim koşullarına daha az bağlıdır. > BM Gıda Hakkı Özel Raportörü’nün Raporu
Kuraklığa dirençli toprak yaratma: Toprağın içerdiği organik madde miktarını artırmak su tutma kapasitesini de artırır. Onarıcı tarım, toprağın organik madde oranını artırır. > Daha fazlası
Yerel ekonomileri canlandırma: Aile çiftçiliği yerel ekonomileri canlandırma olanağı sunar. > FAO Raporu
Geleneksel bilginin korunumu: Yerel çiftçilik uygulamalarını anlamak, onarıcı organik tarım sistemleri geliştirebilmek için önemli ekolojik ipuçları sunar. > Action Aid Nepal Raporu
Biyoçeşitlilik artışı: Biyoçeşitlilik tarımsal üretim ve gıda güvenliği için elzem olduğu gibi çevre koruma faaliyetleri için de değerli bir faktördür. > Rapor
Otlakların iyileştirilmesi: Dünya karasal alanlarının 1/3’ü otlaklardan oluşsa da bunların %70’i bozulmuş durumdadır. Bütüncül otlatma, bu alanları geri kazanmamızı sağlayabilir. > Kanıt
Besleyici değer artışı: Beslenme uzmanları daha çeşitli tarımsal üretim için işlevsel ormanlar gibi tarımsal ormancılık sistemlerinden faydalanmanın gerekliliği üzerinde duruyor. >BM Gıda Hakkı Özel Raportörü’nün Raporu
Comments